Devletçilik: M. K. Atatürk | J. M. Keynes | M. Mazzucato
Keynes, Marksistler ve bazı sosyalistlerin aksine, devleti özel teşebbüslerin yerine koymayı savunmadığını netleştirmek için çok çaba sarf etmekteydi. Şöyle yazıyordu:
Devlet için önemli olan bireylerin halihazırda yaptıkları şeyleri yapmamak, bunları daha iyi veya daha kötü yapmak değil, o an kimse tarafından yapılmayan şeyleri yapmaktır.
Nıcholas wapshott
keynes hayek: modern ekonomiyi tanımlayan çatışma
s.42
ya da
marıana mazzucato
girişimci devlet
s.24
Bu sistemin özel sektöre karşıtlığı içermediğini, bizzat Atatürk, 1935 yılında İzmir Fuarını açış söylevinde şöyle açıklamıştır:
Türkiye’nin tatbik ettiği devletçilik, sosyalizim nazariyatçılarının ileri sürdüğü fikirlerden alınarak tercüme edilmiş bir sistem değildir. Bu, Türkiye’nin ihtiyaçlarından doğmuş, Türkiye’ye has bir sistemdir. Devletçiliğin bizce manası şudur: Fertlerin hususi teşebbüslerini esas tutmak, fakat büyük bir milletin ve geniş bir memleketin bütün ihtiyaçlarını ve birçok yapılamayanları göz önünde tutarak, memleket iktisadiyatını devletin eline almasıdır. Devlet, hususi teşebbüsle yapılmamış olan şeyleri bir an evvel yapmak istedi ve muvaffak oldu. Bizim takip ettiğimiz bu yol, liberalizmden başka bir sistemdir.
Sami güven
1950’li yıllarda türk ekonomisi üzerinde amerikan kalkınma reçeteleri
S. 36
Halk Partisinin 1935 programında da Kemalizmin Devletçilik anlayışının, özel sektöre karşıt olmadığı açıkça belirtilmiştir.
Özel çalışma ve faaliyeti esas tutmakla beraber, mümkün olduğu kadar az zaman içinde milleti refaha ve memleketi gelişmişliğe eriştirmek için milletin genel ve yüksek yararlarının gerektirdiği işlerde özellikle iktisadi alanda devleti fiilen ilgilendirmek önemli esaslarımızdandır. İktisat işlerinde devletin ilgisi fiilen yapıcılık olduğu kadar özel girişimleri teşvik ve yapılanları düzenleme ve denetlemektedir.
Sami güven
1950’li yıllarda türk ekonomisi üzerinde amerikan kalkınma reçeteleri
S. 36
Gerçek şudur ki, devlet yatırımı çoğu kez özel yatırımı “davet eder”, yani aksi halde yapılmayacak olan özel yatırımları cesaretlendirir. Bunu yaparak hem özel hem de kamu yatırımcılarının yararlandığı ulusal pastayı büyütür.
MARIANA MAZZUCATO
GİRİŞİMCİ DEVLET
S.33
Teknoloji ve yenilik uzmanı Carlota Perez’in sözleriyle Devlet, ekonomiyi yeni “tekno-ekonomik paradigmalar”a yönlendirmelidir. Bu hedefler genellikle arz ve talep tarafından kendiliğinden yaratılmaz; çoğunlukla kamu sektörünün stratejik karar alma süreçlerinin sonucu olarak oluşurlar.
MARIANA MAZZUCATO
GİRİŞİMCİ DEVLET
S.29
Devlet yalnızca piyasaları “onararak” değil, onları yaratarak ve şekillendirerek de kilit rol oynar.
MARIANA MAZZUCATO
GİRİŞİMCİ DEVLET
S.27