MAKİNE VE TEÇHİZAT YATIRIMLARI ÇILGINLIK MI? ( 2009 – 2024-Q2)
2024 yılı ilk yarıyıl için “yıllık ihracat miktar endeksi”, 2023 yılı üçüncü ve dördüncü çeyrek ile 2024 yılı birinci ve ikinci çeyrek ihracat miktar endekslerinin ortalamasıdır.
Benzer şekilde, 2024 yılı ilk yarıyıl için “yıllık üretim”, 2023 yılı üçüncü ve dördüncü çeyrek üretimleri ile 2024 yılı birinci ve ikinci çeyrek üretimlerinin toplamı olarak hesaplanmaktadır.
Makine ve Teçhizat Yatırımları Çılgınlık Mı? (2009 – 2024-Q2)
TÜİK verilerine göre, 2018 yılı ikinci çeyreğinde 231,1 olan yıllık (4 çeyrek ortalama) reel makine ve teçhizat yatırımları endeksi, ancak 2020 yılı dördüncü çeyreğinde 233,6 seviyesine çıkarak bu düzeyi aşabilmiştir.
2020-Q4 ile 2023-Q4 arasındaki üç yılda yıllık reel makine ve teçhizat yatırımları toplamda %50,5 artmıştır. Bu, yıllık ortalama %14,6 büyüme anlamına gelmektedir. 2021-Q2 ile 2024-Q2 arasındaki üç yılda ise artış oranı %33,2 olmuş; yani yatırımlar bu dönemde yıllık ortalama %10 büyümüştür.
2018 yılı ikinci çeyreğinde 190,1 olan yıllık (4 çeyrek toplam) reel sanayi katma değeri endeksi, 2020 yılı dördüncü çeyreğinde 191,2’ye yükselmiştir.
2020-Q4 ile 2023-Q4 arasındaki üç yılda reel sanayi katma değeri %21,3 artmış, bu da yıllık ortalama %6,6 büyüme demektir. Ancak 2021-Q2 ile 2024-Q2 arasındaki üç yılda artış oranı %9,9’da kalmış ve sanayi katma değeri yıllık ortalama sadece %3,2 büyümüştür.
Karşılaştırma yapmak gerekirse, 2009-2017 dönemindeki sekiz yılda makine ve teçhizat yatırımları yıllık ortalama %10,6, sanayi üretimi ise %7,9 oranında büyümüştür.
2020-Q4 ile 2023-Q4 arasındaki üç yılda yıllık reel ihracat %25,5 artmıştır. Alt kırılımlara bakıldığında; sermaye malları ihracatı %39,3, hammadde (ara mallar) ihracatı %23,5 ve tüketim malları ihracatı %21,3 oranında yükselmiştir.
2021-Q2 ile 2024-Q2 arasındaki üç yıllık dönemde ise artış hızları yavaşlamıştır. Bu dönemde yıllık reel ihracat %13,4 büyürken; sermaye malları ihracatı %23,7, hammadde (ara mallar) ihracatı %14,0 ve tüketim malları ihracatı yalnızca %6,9 artış göstermiştir.
Üretim Kapasitesindeki Artışa Ne Olacak?
Makine ve teçhizat yatırımları; ister tamamen yeni bir yatırım, ister kapasite artışı ya da modernizasyon yatırımı olsun, sonuçta üretim kapasitesini artırır. Ancak yatırımların ağırlığı modernizasyona kayarsa, kapasite artışı sınırlı kalır ve ekonominin toplam üretim kapasitesi, yeni yatırım veya doğrudan kapasite artırımı kadar yükselmez. Buna karşılık yatırımlar yeni tesis kurma veya kapasite genişletme biçiminde gerçekleşirse, ilgili ürün ya da ürün gruplarında ülkenin kurulu üretim kapasitesi anlamlı ölçüde artar.
Bu yatırımlar neden bu kadar yükseldi?
- Ertelenmiş yatırımların devreye girmesi: 2018 yılı ikinci çeyreğinden sonra Türkiye ekonomisindeki zayıf görünüm nedeniyle ertelenen yatırımlar, sonraki dönemde hayata geçirilmiş olabilir.
- Kovid sonrası talep kayması: Pandemi döneminde Türkiye’ye yönelen talebin kalıcı olacağı düşüncesi, yatırımları teşvik etmiş olabilir.
- Uygun finansman imkanları: Kovid döneminde sağlanan elverişli finansman koşulları, hem ertelenmiş yatırımların hem de Türkiye’ye kayan talebin kalıcı olacağı beklentisiyle hazırlanan yatırım planlarının hayata geçirilmesini kolaylaştırmış olabilir.
- Kur artışı ve göreli fiyat etkisi: 2021’de yaşanan döviz kuru artışı, imalat sanayi mallarının fiyatlarını diğer mal ve hizmetlere göre yükseltti. Ekonomik aktivite canlılığını koruduğu için göreli fiyatlardaki bu değişim, imalat sanayi lehine kârları artırdı. Bu fiyat avantajının kalıcı olacağı düşünülmüş olabilir.
- Politika beklentileri: Uygulanan ekonomi politikalarının değişmeyeceği ve iktisadi faaliyetteki canlılığın süreceği yönündeki beklentiler, yatırım iştahını desteklemiş olabilir.
- İnşaat sektöründeki durgunluk: İnşaat sektöründeki yavaşlama, bu alanda faaliyet gösteren firmaları sanayi yatırımlarına yöneltmiş olabilir. Uygun finansman olanakları da bu yönelimi ayrıca teşvik etmiş olabilir.
Bu yatırımlara ne olacak?
Bu yatırımların bir kısmı tamamlanmış, bir kısmı hâlen devam etmekte, bir kısmı ise yarım kalmış olabilir. Tümü tamamlanmış olsa bile —yani üretime hazır ya da üretime başlamış olsa bile— bu yatırımların sürdürülebilirliği, ortaya çıkan ürünlerin satılabilmesine bağlıdır.
Nitekim veriler de bu noktada sınırlı bir tabloya işaret etmektedir. 2022 yılı üçüncü çeyreğinde 151 olan yıllık reel ihracat endeksi, 2024 yılı ikinci çeyreğinde yalnızca 152,7 seviyesine yükselmiştir. Benzer şekilde, yıllık reel sanayi katma değeri endeksi 2022 yılı ikinci çeyreğinde 231,6 iken, 2024 yılı ikinci çeyreğinde sadece 233,3 olmuştur.
Dolayısıyla gerek ihracat miktar endeksi gerekse ulusal hesaplar, son iki yılda hem iç talebin hem de dış talebin durgun seyrettiğini göstermektedir.
SONUÇ
Elimizdeki veriler oldukça genel nitelikte olduğu için yapılabilecek en iyi şey, bu verileri sorgulamaktır. Dolayısıyla yukarıdaki değerlendirmeler kesin bir doğru olarak görülmemelidir. Burada amaç, mevcut verilerden hareketle durumu anlamaya çalışmak ve olası riskleri tespit etmektir.
Kesin olarak söylenebilecek tek şey, kuşku uyandıran bazı görünümlerin bulunduğudur. Bu kuşkular zamanla haklı çıkabileceği gibi yersiz de olabilir.


