Sezgilerime göre — eğer aceleci bir yargıda bulunmuyorsam — Politik İktisatçılar ile İktisatçılar arasındaki tartışmada hükümet, giderek Politik İktisatçılara alan açıyor gibi görünüyor.

Bu örtük uzlaşmanın filizleri nasıl ortaya çıktı? Sanırım KKM tartışması bu konuda bazı şeyleri açığa çıkardı.

Birincisi, şöyle bir yaklaşımın güç kazandığı anlaşılıyor:

“Sana siyaseten muhalif olabilirim; ancak bana göre doğru bir ekonomi politikası izliyorsan, bunu ortodoks iktisatçılara karşı şiddetle savunurum. Siyasi konumum bunu değiştirmez.”

İkincisi, hükümet tarafında bir farkındalık oluşmuş olabilir:

“Ortodoks olmayan politikalar uyguladığımızda, bunları kamuoyuna ikna edici biçimde anlatabilecek güçlü bir ekonomi politik aklımız yok. Bu nedenle ortodoks iktisatçıların eleştirileri karşısında savunmasız kalıyoruz.”

Bu durum KKM sürecinde belirginleşmiş görünüyor.

Üçüncüsü ise, yine hükümetin perspektifinde şu düşünce yer etmiş olabilir:

“2013’ten bu yana özellikle 2017’den sonra ekonomik ve küresel koşullar bizi ortodoks politikaların dışına itiyor. Artık bu zorlamayla daha açık ve kalıcı biçimde yüzleşiyoruz — ve muhtemelen yüzleşmeye devam edeceğiz.”