MAKROEKONOMİK GENEL DENGE: 1998-2023
Gelir Harcama Özdeşliği
Öncelikle hızlıca gelir harcama özdeşliğini hatırlayalım:
Y=C+I+G+X-M
Burada,
Y geliri yani GSYH’yi,
C tüketimi,
I yatırımı,
G Kamu Harcamalarını,
X İhracatı ve
M ithalatı
göstermektedir
G yani Kamu Harcamaları, tüketim ve yatırım olarak ikiye ayırabiliriz. Bu ayrım altında özdeşliğimiz şöyle olur:
Y=C(Özel)+C(Kamu)+I(Özel)+I(Kamu)+X-M
Özel Kesimi Ö ile Kamu Kesimini K ile ifade edersek,
1) Y=C(Ö)+C(K)+I(Ö)+I(K)+X-M şeklinde yazabiliriz.
Bir ekonomide üretilen gelirler, tüketim, yatırım ve dış ticaret dengesine (geniş anlamda yani hizmet ve turizm gelirleri dahildir) eşittir.
Diğer yandan bir ekonomideki gelirler Kamu Kesimi ve Özel Kesim arasında dağılır.
2) Y=Y(K)+Y(Ö)
2 numaralı eşitliği bir numaralı denklemde yerine koyarsak,
Y(K)+Y(Ö)=C(Ö)+C(K)+I(Ö)+I(K)+X-M olur.
Y(K)-C(K)+Y(Ö)-C(Ö)=+I(Ö)+I(K)+X-M şeklinde yazabiliriz. Gelirden tüketim çıkarıldığında geriye tasarruf (S) kalır. Bu yüzden,
S(K)+S(Ö)=I(Ö)+I(K)+X-M şeklimde yazabilirim ve yatırımları eşitliğin sol tarafına çekersek,
3) [S(K)-I(K)]+[S(Ö)-I(Ö)]=X-M olur.
Eşitliğin sol tarafındaki ilk köşeli parantez Kamu Kesimi dengesini ikinci köşeli parantez ise Özel Kesim dengesini göstermektedir.
[Kamu Kesimi Tasarruf-Yatırım Dengesi]+[Özel Kesim Tasarruf-Yatırım Dengesi]=Dış Denge
Kamu Kesimi ve Özel Sektör dengelerinin toplamı dış dengeye eşittir.
Örneğin, bir ekonomide Dış Ticaret dengesi -5 birim ise, Özel Kesimin açık vermemesi isteniyorsa Kamu Kesimi dengesi -5 olmalı yani Kamu Kesimi 5 birim açık vermelidir. Dış ticaret dengesinin -5 birim oldu bir ekonomide Kamu Kesimi kemer sıkar ve 2 birim fazla verirse Özel Kesim 7 birim açık verir.
Yukarıdaki örnekte amaç, özdeşlik ilişkisini ortaya koymaktır. Buradan bir neden sonuç ilişkisi çıkarılamaz. Ayrıca Kamu Kesimi kemer sıktığında Dış Ticaret dengesi ve Özel Kesim dengesinin değişeceği unutulmamalıdır.
Kamu Kesimi Tasarruf Yatırım Dengesi ve Özel Kesim Tasarruf Yatırım Dengesi
Aşağıdaki görselde SBB tarafından açıklanan Kamu Kesimi Genel Dengesi sunulmuştur. Bu çalışmada ifade edilen Kamu Kesimi Tasarruf-Yatırım Dengesi, aşağıdaki tabloda görülen V. TASARRUF-YATIRIM FARKI ile VI.SERMAYE TRANSFERLERİ satırlarının toplamı olarak tanımlanmıştır.
Ayırca, aslında SBB Özel Kesim tasarruf ve yatırımlarını da sunmaktadır. Ancak SBB’yi dikkate alırsak Özel Kesim Tasarruf-Yatırım dengesi ise Kamu Kesimi Tasarruf-Yatırım dengesini topladığımızda Dış Denge değerinden farklı bir değere ulaşıyoruz. Bu yüzden SBB’nin Kamu Kesimi denge verisi ile TÜİK’in ulusal hesaplar istatistiklerinden elde ettiğimiz Dış Denge verisi dikkate alınarak Özel Kesim tasarruf ve yatırım hacmi tahmin edilmiştir. Böyle bir yaklaşım sunmanın altında yatan kabul, SBB’nin Kamu Kesimi verilerini doğru bir şekilde derleyip topladığını kabul etmekle birlikte, Özel Kesim tasarruf ve yatırım verilerine ilişkin soru işaretlerinin bulunmasıdır.
GSYH verilerindeki sabit sermaye yatırımları ve stoktaki değişiklikler kalemi hem Kamu Kesiminin hem de Özel Kesimine ilişkin verilerin toplamıdır. Örneğin ulusal hesaplardan elde ettiğimiz sabit sermaye yatırımlarından SBB’den elde ettiğimiz Kamu Kesimi sabit sermaye yatırımlarını çıkarırsak Özel Kesim sabit sermaye yatırımlarına ulaşabiliriz. Benzer şekilde Özel Kesim stoktaki değişiklikler kalemini de hesaplayabiliriz.
Tüm hesaplamalar nominal veri üzerinden yapıldığı için göreli fiyat etkilerinin olabileceği unutulmamalıdır. Örneğin, döviz kuru artışı sebebiyle makine-ekipman yatırımlarının ulusal para birimi cinsinden değeri yükseldğinde, ekonominin genelindeki fiyat artışı makine-ekipmanlara göre düşük kalmışsa, yatırımların GSYH’ye oranı yüksek görünecektir: Göreli fiyat etkisi.
Makroekonomik Genel Denge: 1998-2023
Yukarıdaki açıklamalarımızdan hareketle hesaplanan Kamu Kesimi, Özel Kesim ve Dış Denge aşağıdaki grafikte sunulmuştur.
Kesin olmayan verilere göre 2023 yılında Dış denge GSYH’nin %2,43’ü kadar açık vermiştir. Kamu Kesimi %5,95 açık vermiş, buna karşılık Özel Kesim %3,52 seviyesinde fazla vermiştir.
Yukarıda gösterdiğimiz üzere, Kamu Kesimi dengesi (-%5,95) ile Özel Kesim dengesinin (%3,52) toplamı Dış dengeye (%-2,43) eşittir.

2022 yılında dış denge GSYH’nin – %4’ü seviyesinde gerçekleşmiştir. 2023 yılından farklı olarak bu yılda hem Kamu Kesimi (-%1,86) hem de Özel Kesim (-%2,15) açık vermiştir.
2022 yılında Özel Kesim neden açık verdi?
Böyle bir soruya net bir cevap verebilmek zordur. Özel Kesim dengesinden bahsettiğimizde, kapitalist (sermaye gelirleri elden tüm gruplar) karlarından, kapitalistlere yönelik vergilerden, kapitalist tüketiminden, kapitalist yatırımlarından, İşçi gelirlerinden (emekli, memur tüm ücret/maaş grubu dahil), işçilere yönelik vergilerden, işçi tüketiminden bahsediyoruzdur. Örneğin, Faiz oranlarındaki bir düşüş Özel Kesim içindeki kimilerinin gelirini azaltabilir, ancak kimilerinin de gelirini artırabilir. Ancak aşağıdaki grafiklerden hareketle muhtemelen stoktaki değişiklikler kalemi ile yakından ilişkili olabilir.
Aşağıdaki açıklamalarımızı göreli fiyat etkisinin bulunduğunu unutmadan değerlendirmeliyiz.
2022 yılında Özel Kesim tasarruflarının GSYH’ye oranının %30,9’dan %29’a düşmüştür.
2022 yılında Özel Kesim yatırımlarının GSYH’ye oranı %28,24’ten %31,11’e yükselmiştir.
Yatırımlardaki artışın esas kaynağının Özel Kesim stok yatırımları olduğunu gözlemliyoruz. 2021 yılında 2022 yılına geçildiğinde Özel Kesim stoktaki değişikliklerin GSYH’ye oranı %3,30’dan %5,56’ya yükselmiştir.
2022 yılında sabit sermaye yatırımlarının GSYH’ye oranının %0,60 puan (%24,95’ten %25,55’e) yükselmiştir.
SONUÇ
2023 yılında faiz artışlarının etkisiyle stok yatırımlarındaki şiddetli düşüş ve deprem sebebiyle Kamu Kesiminin aktif bir şekilde piyasaya girmesiyle Özel Kesim fazla sağlamıştır: Kamu Kesimi harcamaya başladığında bu Özel Kesimin geliri haline gelir.
Dış açık veren bir ekonomide bu açıklar Kamu Kesimi ve Özel Kesim arasında paylaşılacaktır. Kamu Kesimi, serbest piyasa ben bu işlere karışmıyorum diyerek kenara çekilemez. Çekilir elbette ancak zamanı geldiğinde Özel Kesim Kamu Kesimini borç oyununa dahil etmeye zorlar. Aksi durumda yani Kamu Kesimi borç oyununa dahil olmazsa, nasıl bir özel sektör kalır bilinemez.
Mesele Kamu Kesiminin borç oyununa dahil olması değildir. Asıl mesele Kamu Kesiminin bu borç oyununu nasıl yönettiğidir.


